Kobi Yapısı ve ERP’ye Geçiş

KOBİ YAPISI ve ERP’YE GEÇİŞ

KOBİ’ler Türkiye ekonomisinin belkemiğini oluşturmakta ve dev firmalara,  parça ve hizmet üretimi sağlamaktadırlar.    KOSGEB verilerine göre, KOBİ’ler işletmelerin  %99’unu oluşturmakta ve iş gücünün ise    %78’ini bulundurmaktadır.  Avrupa Birliği tanımlamalarında KOBİ’ler, çalışan sayısı 50-249 ve/veya yıllık cirosu 11-50 milyon EUR arasında olan işletmelerdir.

Çoğu uluslararası dev firma,  ERP kurulumunu tamamlamıştır.  KOBİ’ler ise,  farklı nedenlerle ERP arayışına girmeye başlamıştır: büyük müşterilerinden veya merkezlerinden gelen baskı, ERP fiyatlarının azalmaya başlaması, rekabetçi ortamda ERP’nin teknik özeliklerinden hızlı entegre veri işleme ve raporlama benzeri faydalarından yararlanmak, gibi.

KOBİ’ler belli alanlarda uzmanlaşabilmiş, yönetim ve çalışanlar arası informal ilişkilerin yoğun olduğu ortamlardır. Çalışanlar genelde,  birden fazla işletme fonksiyonu ile ilgilenebilmektedir.  Dinamik yapıları,  küçük firmaların iç ve dış ortamdaki değişikliklere, hızlı cevap verebilmesini sağlamaktadır. Pazara hızlı yanıt verebilmek,  KOBİ’lerde ERP başarısının gösterimi için,  oldukça önemlidir. KOBİ’lere baktığımızda,  organizasyon ve adaptasyon esnekleri,  büyük bir avantajdır.

Öte yandan bu dinamik yapı, standart iş kuralları ile çalışma aşamasında, bazı sıkıntılar çıkarabilir. Önceden “sorgulanmamış” sorunlar doğal olarak ortaya çıkacak ve bir çözüm veya adres belirlemek zorunda kalınacaktır. Ayrıca KOBİ’lerde ERP projelerinde, “kaynak” kısıtı söz konusu olabilmektedir: Bütçe, kalifiye eleman, yönetim danışmanlığı gibi. İş kurallarının düzenlenmesi ve buna uygun raporlama ihtiyaçlarının tespiti için, iş süreçleri analizi ve iş danışmanlığı hizmetlerinin alınması kolaylık sağlayacaktır.

ERP üreticilerinin dikkati KOBİ’lere yönelmeye başlamış ve daha basitleştirilmiş, uygun fiyatlı seçenekler sunmaya başlamışlardır. İş süreçleri yapılabildiği kadar sadeleştirildikten ve kurallar belirlendikten sonra, sıra ERP uyarlamasına gelmelidir. ERP’lerde, KOBİ’lerin standart olmayan iş süreçlerine uyarlama için, genelde 2 seçenek karşımıza çıkabilir: 1-Önceden tanımlanmış yüzlerce hazır konfigürasyon ile, uyarlayabilme olanağı; 2-En az ve kolay özel geliştirme ile, mevcut standart yapıya uyum sağlanabilmesi.

Sonuçta; KOBİ’ler için ERP kullanımı bir seçenek değil, bir ihtiyaçtır. Başlangıç aşamasında konu ile ilgili edinilecek doğru bilgiler, firmalara ve kullanıcılarına, geçiş sürecinde büyük kolaylık sağlayacaktır.

Dr. Batuhan KOCAOĞLU /

SubCon Turkey, Aralık 2013 | ErpCommittee

ERP’yi Etkin Kullanmak

ERP’yi Etkin Kullanmak

ERP veya kurumsal bilgi sistemleri, şirketlerin kurumsallaşması için bir fırsattır, araçtır. ERP’lere sadece yazılım ve bilgi işlem projesi gözü ile bakmak, yapılan büyük hatalardan biridir. Türkiye’de özellikle KOBİ lerde konu ile ilgili büyük bir açık vardır. Firmalar öncelikle ERP’nin ne olduğunu ve ihtiyacını iyi saptamalı, sonra da doğru ERP’yi doğru danışman desteği ile seçmelidir. ERP geçiş-uygulama sürecinde yönetim&konsept danışmanlık desteği, lüks gibi görünmemelidir, firma dışından bakan tecrübeli bir gözün katkısı çok fazla olacaktır.

ERP’ye para yatırmak, ERP’yi almak ve kullanmak için yeterli değildir. İlgili iş kuralları ve organizasyon çalışmalarının, buna uygun hale getirilmesi sağlanmalıdır. Çekilen raporlar, bir sürü oynama yapıldıktan sonra sunulabilir hale geliyorsa, ya yazılım kurgusunda eksiklik ya da tanımlanmamış iş kuralları mevcuttur. İşler farklı şekilde işliyor, ERP’ye kayıtlar ertesi gün-ler- giriliyor,  farklı şeyler kaydedilip gösteriliyorsa, o ortamda ERP’nin etkinliği yetersizdir. Bu yüzden ERP’yi doğru kullanmak için, önce işletmenin mevcut yapısı iyi tanımlanmalı, ERP’de izlenecek iş kuralları belirlenmeli, ilgili ERP kurguları ve raporları saptanmalıdır. Bunun peşinden verilecek eğitimler ile durum çalışanlara aktarılmalı, işlerin doğru şekilde gittiği kesinlikle denetlenmelidir. Aksi halde bir süre sonra bypass edilen veriler ve kurallar, güncel olmayan bilgiler ile alınacak raporlar, ERP’nin işletmeye katkısını zayıflatacaktır.

ERP’yi kurup işlettikten sonra, daha ileriyi hedefleyen işletmeler için, başka çalışmalar yapmak gerekecektir. Kurulan modüller ve raporların kullanım oranı ve şekli denetlenmelidir. Şirketin tedarik zincirine entegrasyonunu sağlayacak web portalı, barkod, RFID, MES, SRM, CRM, EDI gibi ek uygulamaların kurulumunu da planlamak gerekecektir. Zaman ilerledikçe, şirket içerisinde ek yazılım bırakılmamalı, vazgeçilemeyenler (örneğin teknik tasarım yazılımları) ile de doğru entegrasyon sağlanarak, mükerrer veri girişi önlenmelidir. Mevcut uygulamalara eklenecek WMS, APS benzeri depo yönetimi, üretim çizelgeleme, rotalama gibi optimizasyon modülleri ise, mevcut kaynakların çok daha etkin ve verimli kullanımını sağlayacaktır.

Veri yoğunluğunun artması sonucu, anlamlı veriyi elde etmek ise, başka bir yönetim sorgulaması olarak karşımıza çıkacaktır. Bu durumda doğru kurgulanmış veri ambarı ve veri madenciliği çalışmaları ile, anlamlı bilgiyi derleyip,  iş zekası (BI) araçları ile raporlayıp, yönetime uygun şekilde görselliği sağlamak gerekecektir.

Her yönetici veya firma sahibinin hayali olan, kokpit dash-board tarzı görsellikler ile, “işletmemde neler oluyor, nereye gidiyoruz, sorunlu noktalar nereler” durum bilgileri, bahsettiğimiz bilgi sistemi altyapısı ve çalışmaları sonucunda, rahatlıkla ortaya çıkacaktır. Veriden bilgiye ulaşma ve bilginin gerçek kullanımı ile, işletmelere üst düzeyde fayda sağlanmış olacaktır.

Dr. Batuhan KOCAOĞLU

Kurumsal Çözümler Rehberi 2013